Gündem
Düşük karbon yetmez, artık sıfır karbon zamanı

Herkes için daha yaşanabilir şehirlerin ortaya çıkarılması için faaliyet gösteren WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler 7. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nu yapıldı. İstanbul’daki sempozyum bu yıl “Düşük Karbon Yetmez, Artık Sıfır Karbon Zamanı!” temasıyla düzenlendi.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız, küresel bir iklim kriziyle karşı karşıya olunduğunu, tartışmaların küresel ısınmayı 1,5 ile 2 derece arasında sınırlamaya odakladığını ancak 1,5 derece sınırında kalmak isteniyorsa 2050’den önce küresel CO2 emisyonunun azaltılması için net sıfır karbon seviyesine gelinmesi gerektiğini vurguladı,
Cansız, “BM İklim Zirvesi’nden önce 66 ülke 2050’ye dek sera gazı emisyonunu sıfırlamayı taahhüt etti. Ardından 10 bölge, 102 kent ve 93 şirketten de aynı taahhüt geldi. Biz de bu yılki sempozyumun temasını ‘Düşük Karbon Yetmez, Artık Sıfır Karbon Zamanı!’ olarak belirledik” dedi.
“BM Herkes için Sıfır Karbon Binalar Girişimi’nde yer alan Türkiye, 2030’a kadar yeni binaların, 2050’ye kadar ise mevcut binaların sıfır karbon hale getirilmesi amacıyla yol haritaları hazırlayacak. Türkiye’nin sıfır karbon şehirler için bir diğer hedefi ise bin kilometre olan bisiklet yollarının 2023’te 4 bin kilometreye çıkarılması. Ayrıca sıfır atık projesi ile atıklardan geri kazanım oranının 2023’te yüzde 13’ten yüzde 35’e çıkarılması hedefleniyor.
Türkiye’nin Sıfır Karbon Şehirler Taahhüdü’ oturumunda söz alan WRI Londra Ofisi Başkanı ve WRI Ross Center for Sustainable Cities Strateji ve Ortaklık Direktörü Horn-Phathanothai, “Tüm dünyanın üzerinde anlaştığı iklim ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusundaki değişikliklerin çoğu hem şehirlerde meydana gelecek hem de şehirler bu değişikliklerin yapılmasına ön ayak olacak. Hatta dünyadaki pek çok şehir kaliteli toplu taşıma, enerji verimli ve dirençli binalar, yeşil kamusal alanlar ve temiz enerji ile kentlerin nasıl dönüşebileceğini göstermeye başladı bile. Şu ana kadarki başarılar da ‘düşük karbon’un sadece daha yüksek verimlilik anlamına gelmediğini, kapsayıcı ekonomiyi destekleyerek herkesin hayat kalitesini yükselttiğini gösterdi. Ne var ki şehirlerin, merkezinde yer aldıkları bu devrimi tek başlarına gerçekleştirmeleri mümkün değil. Düşük karbonlu bir gelecek için ulusal hükümetlerin güçlü önderliği ve desteği şart” ifadelerini kullandı.