2009 yılının Mart ayında Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki Çalı Barajı yakınlarında belediye işçileri yakılmış bir kadın cesedi bularak durumu jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri kimliği tespit edilemeyen kadının 16 bıçak darbesiyle öldürüldüğünü ve daha sonra yakıldığını tespit ettiler. Geçtiğimiz yıl Bursa Emniyet Müdürlüğü tarafından dosyayı devralarak yeniden incelemeye başladı. Polis ekipleri kimliği tespit edilemeyen kadının Adli Tıp Kurumu raporlarını incelediklerinde cesedin üzerinden 2 erkek ve 1 kadına ait 3 ayrı DNA izi olduğunu gördü. Elde edilen DNA örneklerini polis kriminal laboratuvarına gönderen ekipler kimliği tespit edilemeyen kadının cesedinden bulunan DNA örneklerinden birisinin yapılan eşleştirmede Bülent Çiftçioğlu’na ait olduğunu tespit etti. Yapılan araştırmalar sonrasında cinayetin işlendiği dönemde Bülent Çiftçioğlu’nun, Ayşegül Kapusuzoğlu adına kayıtlı telefon numarası ile sık sık görüştüğünü belirledi. Polis ekipleri Ayşegük Kapusuzoğlu’nın ailesinden alınan örnekleri eşleştirdiğinde bıçaklanarak öldürüldükten sonra yakılan cesedin Ayşegül Kapusuzoğlu’na ait olduğunu tespit etti. Bu gelişmeler sonrasında polis ekipleri Bülent Çiftçioğlu’nun peşine düştü.
Yapılan araştırmalarda 1990 yılında av tüfeği ile öz babasını öldürmekten cezaevine girdiği öğrenilen Bülent Çiftçioğlu’nun cezasını tamamlamasının ardından dışarı çıktığını ayrıca ‘tehdit’ ve ‘uyuşturucu’ suçlarından kaydı olduğunu öğrenirken, 2012 yılında yakın arkadaşı Hasan Kıyar’ı Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde 28 yerinden bıçaklayarak öldürdüğünü ve bu suçtan da cezaevinde olduğunu belirledi.
Bülent Çiftçioğlu hakkında Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, ‘yağma’ suçundan ise 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılan Bülent Çiftçioğlu’nun yargılanmasına devam edildi. Çiftçioğlu yaptığı savunmasında, “Cezaevine işlemediğim bir suçtan dolayı girdim. Orada Hasan Kıyar ile tanıştım. Hasan ağabey Ayşegül Kapusuzoğlu ile ilişki yaşarlarken arası bozulduğunda beni Ayşegül aradı. Benim Bursa’ya gelmemi istedi. Bursa’ya benimle beraber Hasan’ın da geleceğini biliyordu. Arabam onlarda kaldı. Sabah onlarla İzmir yolunda buluştuğumuzda Hasan Ağabeyin yanında Ayşegül yoktu. Cinayetten haberim yoktur” dedi.
Mahkeme heyeti, cezaevinde sanığın ifadesini alan polis memurlarının tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
